Sayfalar

Soğuk Satranç Savaşı

Soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği ve Birleşik Devletler arasındaki bir başka çekişme satranç masasında sürüyordu. Sovyetler uzun yıllardır dünya satranç şampiyonluğunu kimseye kaptırmıyordu ve satrancı ulusal bir oyun haline getirmek için de çok büyük paralar harcıyorlardı. Bu dönemde yapılan maçlar büyük ilgiyle izlendiği gibi turnuva ödüllerinin de artmasını sağlamıştır. SSCB - ABD çekişmesinde, KGB'nin Amerikalı satranççının metabolizmasını bozduğu iddialarından oturulan sandalye ve masaların kimyasal testlerden geçirilmesine kadar olaylar yaşanmıştır.

ABD'li satranç ustası Robert Fischer kimilerine göre en büyük satranç dehalarından biriydi. Fakat herkesin ortak görüşü onun garip biri olduğuydu. 13 yaşında ABD gençler şampiyonu, 14 yaşında ABD şampiyonu ve 15 yaşında da satranç tarihinin en genç büyükustası (GM) olmuştu. Sorunlu bir çocukluk geçirmişti, satranç oynamaktan başka hiçbir şey yapmazdı. Kadınları sevmez, onların düşünmek için yeterli kabiliyete sahip olmadıklarını söylerdi.

1972 yılında İzlanda'da yapılan dünya satranç şampiyonası finalinde, masada önceki şampiyon Sovyet usta Spassky ve ABD'li Fischer oturuyordu. En azından oturmalıydı. Fakat maç başladığı sırada Fischer orada değildi. Spassky hamlesini yapıp süreyi başlatarak salonda gezinmeye başladı. İlk oyun Fischer gelmediği için Spassky tarafından kazanılmış oldu. Hakem 2. oyunda Fischer'i diskalifiye edeceği sırada Fischer içeri girdi ve Spassky ile el sıkışıp oturdular. Trafiğe takıldığını söyledi... Fischer 2. maçı kaybetti ve kameraların çok ses çıkarmasından rahatsız olduğunu belirtti. Kameraların kaldırılmasını istedi fakat kabul edilmedi. Daha uzağa konulmalarını istedi. Sonrasında ise seyircilerin önünde oynamak istemediğini söyledi. Spassky maç sırasında Fischer'ın kaprislerine dayanamayıp bu şartlarda daha fazla oynayamayacağını belirtti fakat daha sonra durum düzeldi. Maçlar kapalı bir odada oynandı. Fischer maç serisini kazandı. Kimileri Fischer'ın Spassky'nin konsantrasyonunu dağıtmak için bu yollara başvurduğunu söylese de Fischer bunları amaçsızca bile yapabilecek bir kişiliğe sahipti.

Fischer maç sonrasında Amerika'da halk kahramanı gibi karşılandı. Bu Sovyetlere ve sosyalizme karşı büyük bir zaferdi ve Amerika'nın yetiştirdiği ilk şampiyon olmuştu. Dünya şampiyonu olduktan sonra hiçbir şampiyonaya katılmadı. Fischer'in Anti-emperyalist ve Anti-semitik fikirleri vardı. Bu fikirlerini belirttiğinde ise bir vatan hainine dönüştü. Daha sonra bazı sebeplerle Amerikan vatandaşlığından çıkarıldı ve ülkeye girişi yasaklandı. Yasağı kaldıran George W. Bush için ise "dünyada gördüğüm en gerizekalı insan" diyordu. Japonya'da sahte pasaport ile yakalandı ve ABD'ye teslim edilmesi istendi. Bu onun için uzun yıllar hapis anlamına geliyordu. Neyse ki şampiyonluk kazandığı İzlanda ona vatandaşlık teklif etti ve ABD orada kalmasına göz yumdu. Ömrünün kalanını vatan haini sayılarak burada geçirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder