Sayfalar

Çanakkale Savaşları

(Resim: İngilizlerin Seddülbahir’e yaptığı çıkarma planı)

I. Dünya Savaşı sırasında boğazı geçmek isteyen İtilaf Devletleri’yle Osmanlı Devleti arasında Çanakkale Boğazı ve çevresinde yapılan kara ve deniz savaşları. İtilaf Devletleri’nden Çarlık Rusya, zengin doğal kaynaklara ve insan gücüne sahip olmakla birlikte bunları değerlendirecek sanayiden yoksun olduğundan müttefikleri İngiltere ve Fransa’nın savaş araç-gereçleri ve diğer sanayi ürünleri yardımına ihtiyaç duyuyordu. Aksi halde Alman orduları karşısında bir varlık göstermesi olanaksızdı. İngiltere ve Fransa, bu nedenle Çarlık Rusya’ya yardım yapılmasını kararlaştırdı.

Çarlık Rusya’yı İngiltere ve Fransa’ya bağlayan en kısa yol, Çanakkale İstanbul boğazları ve Kuzey Karadeniz limanları yoluydu. Bu yolun açılması için de, ilk önce Çanakkale Boğazı’nın ele geçirilmesi gerekiyordu. İngiltere ve Fransa bu amaçla “Gelibolu Seferi”ne karar verdi; Çanakkale Boğazı’nı ele geçirmek için karadan ve denizden çok kanlı savaşları göze aldılarsa da başarılı olamadılar.

Çanakkale Boğazı’na ilk İngiliz ve Fransız saldırısı denizden oldu. 3 Kasım 1914’ten 18 Mart 1915’e dek süren deniz savaşlarında İngiliz-Fransız donanması boğazı geçemedi. Uğranılan ağır kayıplar karşısında amiraller meclisince “Çanakkale geçilemeyecektir. Yeniden bir deneme çılgınlıktır. Denizden ilerlemeye son verilmelidir” görüşü ileri sürülerek Boğaz’ın karadan ele geçirilmesine karar verildi.

Boğaz’ın korunması görevini başarıyla sürdüren Müstahkem Mevki Komutanı Miralay Cevat (Çobanlı) bu nedenle “18 Mart Kahramanı” olarak anıldı.

Arıburnu Muharebeleri

Osmanlı Devleti, olayların gelişmesinden, boğazın karadan zorlanacağını anlamış, boğazı karadan savunmak için yeni bir ordu (Beşinci Ordu) kurmuş ve bu ordunun başına da Alman Generali Liman von Sanders getirilmişti. Deniz savaşlarında uğradıkları başarısızlık üzerine İngiltere ve Fransa, Çanakkale’yi karadan zorlayacak, İngiliz, Fransız ve Anzac’lardan (Avustralya ve Yeni Zelanda Askeri Kuvvetleri / Australian and New Zealand Army Corps) 70.000 kişilik yeni bir ordu oluşturarak genel karargâhı Limni Adası’nın Mondros Limanı’na taşıdı. 25 Nisan 1915’te başlayan kara savaşlarının en şiddetlisi burada oldu ve ilk çıkarma Gelibolu Yarımadası’ndaki Seddülbahir’den yapıldı.

Çok kanlı savaşlardan sonra İngiliz-Fransız güçleri ancak kıyı bölgesinde tutunabildiler. İngiliz-Fransız donanması, Arıburnu Çıkarması’na 24-25 Nisan 1915 gecesi başladı. Amaçları, Kocaçimen Tepesi’ni ele geçirmekti. Bu tepe, yarımadanın en yüksek noktasıydı. Eğer bu tepe ele geçirilirse kuvvetlerin tümü yarımadaya egemen olabilirlerdi. Oysa tepedeki kuvvetler, ancak bir bölük gücündeydi ve cephaneleri bittiğinden kısa bir süre sonra geri çekilmeye başlamışlardı.

Bu çok güç durum, yedekte bulunan 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal’in girişimiyle düzeltildi. Mustafa Kemal, üstlerinden emir almadan 57. Alay’ı harekete geçirerek Anzak askerlerinin ilerleyişini durdurdu ve bu başarısı üzerine Arıburnu Kuvvetleri Komutanlığına atandı. Arıburnu Savaşları sürerken İtilaf Devletleri 4 Mayıs’ta Kabatepe’ye bir çıkarma yapmayı denedilerse de başarılı olamadılar. Bu sırada Kuzey grubu Esad Paşa’nın, Seddülbahir Cephesi de Vehip Paşa’nın komutası altındaydı. 19 Mayıs 1915’te Çanakkale bölgesinin savunmakla görevli güçlerin başında bulunan Liman von Sanders’in emriyle Arıburnu kıyılarına yerleşmiş olan İngiliz-Fransız güçleri üzerine bir karşı saldırı yapıldıysa da başarı sağlanamadı. Buna karşılık 5 Haziran 1915’te İngiliz-Fransız güçleri, karşı saldırıyı denedilerse de başarılı olamadılar. 

Bu sırada rütbesi albaylığa yükseltilmiş olan Mustafa Kemal, Arıburnu bölgesindeki güçlere ek olarak Anafartalar bölgesi güçleri kumandanlığına atandı. 5 Haziran’da yaşadıkları başarısızlık üzerine İngiliz-Fransız güçleri, yeni birliklerle desteklendi; beş yeni tümenle desteklenen bu güçlerin üç tümeni Suvla Limanı’na bir çıkarma yaparken, diğer iki tümen de Conkbayırı’ndan Kocaçimen yönüne doğru 6 Ağustos’ta yeni bir saldırıya geçti. 8 Ağustos’ta saldırı Conkbayırı yönünde de gelişti.

(Fotoğraf: Çanakkale Savaşlarının komutanları, İttifak Orduları Başkomutanı Liman Von Sanders’le (ortada, bastonlu)

Bu saldırıların başarılı olması, tüm Arıburnu Cephesi’nin çökmesi demekti. Öte yandan Suvla Limanı’na yapılan çıkarmada bazı gelişmeler yaşandı ve Albay Mustafa Kemal, tüm Anafartalar bölgesi güçleri kumandanlığına getirildi. (8-9 Ağustos gecesi). Bu değişiklik sonrası Mustafa Kemal, emrine verilen tüm güçleri 10 Ağustos’ta saldırıya geçirdi. Düşman ilerlemesi durduruldu. İngiliz Fransız güçleri yeni desteklerle 21 Ağustos 1915’te Küçük Anafartalar yönünde yeniden harekete geçti, fakat 15-20.000 asker yitirmelerine ve 27 Ağustos’ta yeniden saldırmalarına rağmen başarılı olamadılar. Bu, Çanakkale kara savaşlarının son çarpışmaları oldu ve yılsonuna dek siper savaşları şeklinde sürdü. İtilaf güçleri 19-20 Aralık 1915’te Anafartalar’dan ve 8-9 Ocak 1916’da da Seddülbahir’den çekilmek zorunda kaldı. Bu savaşlarda Osmanlılar yaklaşık 190.000, İtilaf kuvvetleri ise 214.000 kayıp verdi.

Tablo: Ercüment Kalmık “Vatan Millet ve Bayrak Sevgisi”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder